Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKayıt OlKapıLatest imagesAramaGiriş yap
Anahtar-kelime

Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
MorGue_666
Üye


Üye
MorGue_666
--------DeNiZLiRoCk ÜyEsİ OlDuĞuM iÇiN mUtLuYuM-----------------
Erkek
Yaş : 32 Kayıt tarihi : 27/06/08 Mesaj Sayısı : 262
Nerden : AnkraA İş/Hobiler : Müziqs Lakap : Morgue


Başarı Puanı:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Güçlülük:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Seviye:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Vide
MesajKonu: Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Icon_minitime2008-06-30, 8:43 am

Yazı (M.Ö. 3500): Tarih kitaplarımızda
yazının Sümerler tarafından bulunduğu yazar. Daha yenilikçi yaklaşımlar
ise yazının aynı dönemde Mısır uygarlığı tarafından bulunduğunu, yani
yazının dünyadaki iki farklı uygarlığın aynı zamanda bulduğu bir şey
olduğunu söylüyor. Yazının bulunması, insanlık tarihinde bilgi adına
atılmış ilk adımdır.


Takvim (M.Ö. 45): Takvimler astronomik
olaylara göre ayarlanır. Evrende bizim için en önemli iki astronomik
hadise de güneş ve ay olduğuna göre takvimlerimizi bunlara göre
ayarlamamız son derece doğal. Bugün kullandığımız Gregoryen takvimin
babasını, M.Ö. 45 yılında Sezar hazırlamış. Bu takvimin başlangıcı da
Cleopatra ile ilk buluşmasıymış. Ancak bu takvim 128 yılda bir 1 gün
atarmış. Bunu engelleyecek ince ayar 15 Kasım 1582'de yapılmış.


Pusula (206): Pusula, eski Çin
hanedanlıklarından Qin'in bilim adamları tarafından keşfedilmiş. Çinli
büyücüler, mıknatıs taşlarını fal bakarken kullanıyormuş. Sonunda
birileri mıknatıs taşlarının belirli bir yönü gösterebildiğini fark
etmiş ve ilk pusula böylece ortaya çıkmış. Ancak bu pusuladan çok, bir
platformun üzerine bırakılmış bir kaşıkmış. Manyetize edilmiş bir
iğnenin yuvarlak bir kutuya konması ise 850 ile 1050 arasında bir
zamanda, yine Çin'de gerçekleşmiş. Pusula olmasaydı neler olurdu bir
düşünsenize!


Matbaa (1439): Yazılı bilgiyi ucuz olarak
kitlelere ulaştırmak mümkün olmasaydı Rönesans da olmazdı, Pazar sabahı
tam sayfa çengel bulmaca çözme keyfi de. Matbaa için gerekli çabaları
Johann Gutenberg göstermiş ama safça bir insan olduğundan sürekli
kandırılmış. İlk basılan İncil de Bay Gutenberg tarafından değil,
makinesine el koyan ortağının oğlu tarafından matbaaya gitmiş. Neyse ki
kitaplarda hep Gutenberg'in ismi var da adamcağızın kemikleri
sızlamıyor.


Mekanik saat (16. yy): Saati öğrenmenin
tarihi kısmıyla ilgilenmeyelim, o kısım epey uzun. 1577'de dakikayı
gösteren ilk saat yapılmış. Jost Burgi'nin amacı, astronomların
kullanacağı bir yardımcı üretmekmiş.1656'da sarkaç icat edilmiş, bu da
saatleri daha güvenilir hale getirmiş. Koluna saat takan ilk kişi ise
Fransız matematikçi ve filozof Blaise Pascal. Yıllardan 1660. Saat
kavramını standartlarına oturtan ise 1878'de Sir Sanford Fleming olmuş.


Mikroskop (16. yy): Lensler ve büyüteçler,
Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri
yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin
etkilerini biliyormuş. 1590'da iki gözlük imalatçısı Zaccharis Janssen
ve oğlu Hans, bir tüpün içine dizdikleri lenslerin yakındaki bir cismi
10 kat yakına getirdiklerini fark etmiş. 1700'lü yılların başında Anton
van Leeuwenhoek, 270 kat büyüten bir mikroskop yapmış ve olaylar
gelişmiş!


Teleskop (1608): Cam, M.Ö. 3500 gibi
bulunmuş ama lens haline gelmesi için 5000 sene geçmesi gerekmiş. Hans
Lippershey, ilk lensi 1600'lü yılların başında yapmış. Aslında doğruyu
söyleyelim, mikroskopta da okuduğunuz gibi çok önceleri de lensler
yapılıyormuş ama nedense tarihe adını o yazdırmış. Teleskop ise
1609'da, ünlü İtalyan bilim adamı Galileo Galilei tarafından icat
edilmiş. Bu teleskop cisimleri 30 kat büyütebiliyormuş. Aynalarla ışığı
toplayarak daha performanslı bir teleskobu bulan kişi ise 1704'de Isaac
Newton olmuş.


Buhar motoru (1698): Buhar motoru, endüstri
devriminin başlamasına, dünya için iyi, o dönemde yaşayan zavallılar
için pek fena bir sürü olayın yaşanmasına sebep oldu. İlk kez hayvan
gücü aşılıyordu ve insanlar çılgınca sürekli bu gücü kullanacakları
yeni alanlar buldular. Bunun için 1968'de buhar motorunun patentini
alan Thomas Newcomen'e teşekkür etme nezaketini gösterdiler mi
bilemeyiz tabii.


Elektrik (1832): Elektrik, elektron
akışıyla enerjinin transfer edilmesi sonucu oluşur. Elektriğin M.Ö.
600'lü yıllarda bilindiği, Antik Yunanistan'da kürklere amber sürülerek
statik elektrik elde edildiği yazılır. Amberleri kürklere o kadar çok
sürerlermiş ki gözle görülen elektrik akımları bile oluşurmuş. Elektrik
denince akla Edison'un gelmesi ise kendisinin başarılı bir halkla
ilişkilerci olmasından kaynaklanıyormuş sadece. Yoksa buluşta katkısı
olan daha pek çok bilim adamı var. Elektrikli sandalyeyi de maalesef
Edison bulmuş. Laboratuvar ortamında elektriği ilk kez elde edebilenler
ise aynı yıl ayrı ayrı çalışmalarla Michael Faraday ve Joseph Henry.


Plastik (1862): İnsan yapımı ilk plastik,
1862'de Alexander Parkes tarafından İngiltere'de yapılmış. Selülozdan
yapılan bu madde, ısıtılıp yumuşatılarak kalıba dökülüp soğuyunca,
kalıbın şeklini alarak çıkıyormuş. Bundan önce buna benzer bilinen tek
madde Charles Goodyear'ın bulduğu yollarla işlenen doğal kauçukmuş.


Radyo (1895): Radyo, gelişimini iki buluşa
borçlu: telefon ve telgraf. Bu ikisi olmasaymış radyo da olmazmış.
1860'ta İskoç fizikçi James Clerk Maxwell, radyo dalgalarının varlığını
keşfetmiş. İtalyan mucit Guglielmo Marconi, 1895'te ilk kez bilinçli
olarak radyo dalgaları gönderip almayı başarmış. Ancak bugün modern
radyonun mucidi, bir takım yasal düzenlemeler sonucu Nikola Tesla
sayılıyor.


Penisilin (1928): Penisilin'in tüm
ekmeğini Alexander Fleming yese de küfün antibiyotik etkisini ilk
olarak 1896'da Ernest Duchesne keşfetmişti.
Tabii bilimsel olarak; yoksa taa Mezopotamya'ya, Maya uygarlıklarına
dönmemiz gerek. Yani besin zehirlenmelerinin en önemli sebebi olan
stafilokok bakterilerinin, penicillium cinsi küfle öldürülebildiğini
kayda geçiren kişi Alexander Fleming'dir. Penisilinin tıptaki hayati
önemi, ilk kez II. Dünya savaşı sırasında kanıtlanmış.


PC (1936): Kişisel bilgisayarı kim buldu
diye sorarsak tek bir yanıt almamız biraz zor. Bilgisayar tek bir
parçadan oluşmayan komplike bir makine ve haliyle üretimine sınırsız
sayıda kişi katkıda bulunmuş. Bütün bu parçalar da ayrı birer icat
olarak nitelenmeli belki de. Ancak ilk programlanabilir bilgisayar,
Konrad Zuse tarafından üretilen Z1'dir. Yıllardan taa 1936. Ancak bu
makinenin tarihini PC'ler için kullanmamız ne derece doğru bilemiyoruz.
Aslında aramızda kalsın, hiç değil ama ne yapalım ki ilk örnek bu.


Transistör (1947): Transistör, bir
devreyi açıp kapayan, bir sinyali güçlendiren, farklı dirençteki devre
parçalarını birbiriyle uyumlu hale getiren, hmm, şeydir. Biz
bilmiyoruz, öyle diyorlar.
Transistör için ayrıca elektrik elektronik camiasının en mühim keşfi de
diyorlar. Ne yaptığını tam bilmesek de 1947'de transistörü buldukları
için John Bardeen, Walter Brattain ve William Shockley'ye teşekkür
borçluyuz sanırız.[/color]

Kalp pili (1950): Kalp pili, kalbin atış
hızını ayarlayan bir cihaz. Kanadalı John Hopps, vücut sıcaklığının
aniden düşmesi anlamına gelen hipotermiya'ya çare bulmak için radyo
dalgalarıyla vücut sıcaklığını artırmaya çalışırken, tesadüfen kalbin
durduğunda mekanik olarak tekrar çalıştırılabildiğini keşfetmiş. İlk
ürettiği kalp pili o kadar büyükmüş ki vücudun dışında taşınması
gerekiyormuş.


Lazer (1960): LASER, "Light Amplification
by the Stimulated Emission of Radiation" kelimelerinin baş harflerinden
oluşan bir kısaltma. İlk kez 1917 yılında Albert Einstein tarafından
"hayal edilmiş". 1954'te "maser" denilen teknoloji bulunmuş, "light"
kelimesi yerine "microwave" kelimesini koyun. Lazerden tek farkı
görünmez olmasıymış. 1958'de "maser"in mucitleri Charles Townes ve
Arthur Schawlow, görünür bir lazer üzerinde çalışmışlar ancak ilk optik
lazer ışınını yaratan kişi Theodore Maiman olmuş.


Cep telefonu (1973): Cep telefonu düşüncesi
1947'de ortaya çıkmış. Arabalara nasıl telefon yerleştireceklerini
düşünen bilimadamları, yüksek güçlü vericileri aralıklı olarak
yerleştirmektense düşük güçlü ucuz vericileri sık aralıklarla
yerleştirmenin daha başarılı bir sistem olduğunu düşünmüşler. Tabii o
sırada bunu yapabilecek teknoloji ortalarda yokmuş. Martin Cooper,
modern cep telefonu cihazının mucidi sayılıyor. İlk cep telefonu
görüşmesini 1973 yılının Nisan ayında o yapmış. 1977'de ilk cihaz imal
edilmiş ve 2000 tane sınırlı sayıda üretilerek piyasaya çıkmış.


İnternet (1991): İnternetin büyükbabası
ARPAnet'in ilk çalışmaları, soğuk savaş döneminde yapılmış. Amaç, yeni
bulunan NCP (Network Control Protocol) protokolü sayesinde birbirine
bağlanabilen bilgisayarlarla birbirine uzak iki askeri üs arasında
bilgi akışını devamlı tutmakmış. 1968'de artık ağır kalan ARPAnet
yerine NSFnet kurulmuş ve bu sefer ağa üniversiteler de bağlanmış. Bu
ağ, bugün internet dediğimiz devasa şeyin omurgasını oluşturmuş.


İşte Genç'in seçimi - Tekerlek: Maalesef ilk
tekerleği kimler buldu bilemiyoruz. Yani düşünürseniz aslında özel bir
seçim olmasını sağlayacak bir hikayesi yok. Tabii şu an elimizin
altındaki farede bile olması, özel bir seçim olması için kafi bir neden
denebilir. Tekerleğin icadından önce ağır cisimler kaydırılıyormuş. Bir
gün zeki bir mağara adamı, kaydırılan şeyin altına tomruklar konursa
daha rahat hareket ettiğini görmüş ve tekerlek için ilk adım atılmış.
Sürtünmenin fark edilmesi ve tomruğun yontularak aks haline getirilmesi
gibi çılgınca şeyler nasıl düşünüldü, aklımız almıyor. Biz olsak hala
ittiriyor olurduk.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.satanizm.forummum.com
purchuu
Üye


Üye
avatar
--------DeNiZLiRoCk ÜyEsİ OlDuĞuM iÇiN mUtLuYuM-----------------
Kadın
Yaş : Kayıt tarihi : 04/07/08 Mesaj Sayısı : 752
Nerden : İş/Hobiler : Lakap :


Başarı Puanı:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Güçlülük:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Seviye:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Vide
MesajKonu: Geri: Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Icon_minitime2008-07-22, 6:56 pm

ciddn cok değiştik yha bu icatlar sayesinde...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: .::.::.Denizli Rock Cafe.::.::. :: Sohbet Cafe -
 

Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
MorGue_666
Üye
Üye
MorGue_666

Erkek
Yaş : 32 Kayıt tarihi : 27/06/08 Mesaj Sayısı : 262 Nerden : AnkraA İş/Hobiler : Müziqs Lakap : Morgue

Başarı Puanı:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Güçlülük:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Seviye:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
MesajKonu: Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar   Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Icon_minitime2008-06-30, 8:43 am

Yazı (M.Ö. 3500): Tarih kitaplarımızda
yazının Sümerler tarafından bulunduğu yazar. Daha yenilikçi yaklaşımlar
ise yazının aynı dönemde Mısır uygarlığı tarafından bulunduğunu, yani
yazının dünyadaki iki farklı uygarlığın aynı zamanda bulduğu bir şey
olduğunu söylüyor. Yazının bulunması, insanlık tarihinde bilgi adına
atılmış ilk adımdır.


Takvim (M.Ö. 45): Takvimler astronomik
olaylara göre ayarlanır. Evrende bizim için en önemli iki astronomik
hadise de güneş ve ay olduğuna göre takvimlerimizi bunlara göre
ayarlamamız son derece doğal. Bugün kullandığımız Gregoryen takvimin
babasını, M.Ö. 45 yılında Sezar hazırlamış. Bu takvimin başlangıcı da
Cleopatra ile ilk buluşmasıymış. Ancak bu takvim 128 yılda bir 1 gün
atarmış. Bunu engelleyecek ince ayar 15 Kasım 1582'de yapılmış.


Pusula (206): Pusula, eski Çin
hanedanlıklarından Qin'in bilim adamları tarafından keşfedilmiş. Çinli
büyücüler, mıknatıs taşlarını fal bakarken kullanıyormuş. Sonunda
birileri mıknatıs taşlarının belirli bir yönü gösterebildiğini fark
etmiş ve ilk pusula böylece ortaya çıkmış. Ancak bu pusuladan çok, bir
platformun üzerine bırakılmış bir kaşıkmış. Manyetize edilmiş bir
iğnenin yuvarlak bir kutuya konması ise 850 ile 1050 arasında bir
zamanda, yine Çin'de gerçekleşmiş. Pusula olmasaydı neler olurdu bir
düşünsenize!


Matbaa (1439): Yazılı bilgiyi ucuz olarak
kitlelere ulaştırmak mümkün olmasaydı Rönesans da olmazdı, Pazar sabahı
tam sayfa çengel bulmaca çözme keyfi de. Matbaa için gerekli çabaları
Johann Gutenberg göstermiş ama safça bir insan olduğundan sürekli
kandırılmış. İlk basılan İncil de Bay Gutenberg tarafından değil,
makinesine el koyan ortağının oğlu tarafından matbaaya gitmiş. Neyse ki
kitaplarda hep Gutenberg'in ismi var da adamcağızın kemikleri
sızlamıyor.


Mekanik saat (16. yy): Saati öğrenmenin
tarihi kısmıyla ilgilenmeyelim, o kısım epey uzun. 1577'de dakikayı
gösteren ilk saat yapılmış. Jost Burgi'nin amacı, astronomların
kullanacağı bir yardımcı üretmekmiş.1656'da sarkaç icat edilmiş, bu da
saatleri daha güvenilir hale getirmiş. Koluna saat takan ilk kişi ise
Fransız matematikçi ve filozof Blaise Pascal. Yıllardan 1660. Saat
kavramını standartlarına oturtan ise 1878'de Sir Sanford Fleming olmuş.


Mikroskop (16. yy): Lensler ve büyüteçler,
Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri
yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin
etkilerini biliyormuş. 1590'da iki gözlük imalatçısı Zaccharis Janssen
ve oğlu Hans, bir tüpün içine dizdikleri lenslerin yakındaki bir cismi
10 kat yakına getirdiklerini fark etmiş. 1700'lü yılların başında Anton
van Leeuwenhoek, 270 kat büyüten bir mikroskop yapmış ve olaylar
gelişmiş!


Teleskop (1608): Cam, M.Ö. 3500 gibi
bulunmuş ama lens haline gelmesi için 5000 sene geçmesi gerekmiş. Hans
Lippershey, ilk lensi 1600'lü yılların başında yapmış. Aslında doğruyu
söyleyelim, mikroskopta da okuduğunuz gibi çok önceleri de lensler
yapılıyormuş ama nedense tarihe adını o yazdırmış. Teleskop ise
1609'da, ünlü İtalyan bilim adamı Galileo Galilei tarafından icat
edilmiş. Bu teleskop cisimleri 30 kat büyütebiliyormuş. Aynalarla ışığı
toplayarak daha performanslı bir teleskobu bulan kişi ise 1704'de Isaac
Newton olmuş.


Buhar motoru (1698): Buhar motoru, endüstri
devriminin başlamasına, dünya için iyi, o dönemde yaşayan zavallılar
için pek fena bir sürü olayın yaşanmasına sebep oldu. İlk kez hayvan
gücü aşılıyordu ve insanlar çılgınca sürekli bu gücü kullanacakları
yeni alanlar buldular. Bunun için 1968'de buhar motorunun patentini
alan Thomas Newcomen'e teşekkür etme nezaketini gösterdiler mi
bilemeyiz tabii.


Elektrik (1832): Elektrik, elektron
akışıyla enerjinin transfer edilmesi sonucu oluşur. Elektriğin M.Ö.
600'lü yıllarda bilindiği, Antik Yunanistan'da kürklere amber sürülerek
statik elektrik elde edildiği yazılır. Amberleri kürklere o kadar çok
sürerlermiş ki gözle görülen elektrik akımları bile oluşurmuş. Elektrik
denince akla Edison'un gelmesi ise kendisinin başarılı bir halkla
ilişkilerci olmasından kaynaklanıyormuş sadece. Yoksa buluşta katkısı
olan daha pek çok bilim adamı var. Elektrikli sandalyeyi de maalesef
Edison bulmuş. Laboratuvar ortamında elektriği ilk kez elde edebilenler
ise aynı yıl ayrı ayrı çalışmalarla Michael Faraday ve Joseph Henry.


Plastik (1862): İnsan yapımı ilk plastik,
1862'de Alexander Parkes tarafından İngiltere'de yapılmış. Selülozdan
yapılan bu madde, ısıtılıp yumuşatılarak kalıba dökülüp soğuyunca,
kalıbın şeklini alarak çıkıyormuş. Bundan önce buna benzer bilinen tek
madde Charles Goodyear'ın bulduğu yollarla işlenen doğal kauçukmuş.


Radyo (1895): Radyo, gelişimini iki buluşa
borçlu: telefon ve telgraf. Bu ikisi olmasaymış radyo da olmazmış.
1860'ta İskoç fizikçi James Clerk Maxwell, radyo dalgalarının varlığını
keşfetmiş. İtalyan mucit Guglielmo Marconi, 1895'te ilk kez bilinçli
olarak radyo dalgaları gönderip almayı başarmış. Ancak bugün modern
radyonun mucidi, bir takım yasal düzenlemeler sonucu Nikola Tesla
sayılıyor.


Penisilin (1928): Penisilin'in tüm
ekmeğini Alexander Fleming yese de küfün antibiyotik etkisini ilk
olarak 1896'da Ernest Duchesne keşfetmişti.
Tabii bilimsel olarak; yoksa taa Mezopotamya'ya, Maya uygarlıklarına
dönmemiz gerek. Yani besin zehirlenmelerinin en önemli sebebi olan
stafilokok bakterilerinin, penicillium cinsi küfle öldürülebildiğini
kayda geçiren kişi Alexander Fleming'dir. Penisilinin tıptaki hayati
önemi, ilk kez II. Dünya savaşı sırasında kanıtlanmış.


PC (1936): Kişisel bilgisayarı kim buldu
diye sorarsak tek bir yanıt almamız biraz zor. Bilgisayar tek bir
parçadan oluşmayan komplike bir makine ve haliyle üretimine sınırsız
sayıda kişi katkıda bulunmuş. Bütün bu parçalar da ayrı birer icat
olarak nitelenmeli belki de. Ancak ilk programlanabilir bilgisayar,
Konrad Zuse tarafından üretilen Z1'dir. Yıllardan taa 1936. Ancak bu
makinenin tarihini PC'ler için kullanmamız ne derece doğru bilemiyoruz.
Aslında aramızda kalsın, hiç değil ama ne yapalım ki ilk örnek bu.


Transistör (1947): Transistör, bir
devreyi açıp kapayan, bir sinyali güçlendiren, farklı dirençteki devre
parçalarını birbiriyle uyumlu hale getiren, hmm, şeydir. Biz
bilmiyoruz, öyle diyorlar.
Transistör için ayrıca elektrik elektronik camiasının en mühim keşfi de
diyorlar. Ne yaptığını tam bilmesek de 1947'de transistörü buldukları
için John Bardeen, Walter Brattain ve William Shockley'ye teşekkür
borçluyuz sanırız.[/color]

Kalp pili (1950): Kalp pili, kalbin atış
hızını ayarlayan bir cihaz. Kanadalı John Hopps, vücut sıcaklığının
aniden düşmesi anlamına gelen hipotermiya'ya çare bulmak için radyo
dalgalarıyla vücut sıcaklığını artırmaya çalışırken, tesadüfen kalbin
durduğunda mekanik olarak tekrar çalıştırılabildiğini keşfetmiş. İlk
ürettiği kalp pili o kadar büyükmüş ki vücudun dışında taşınması
gerekiyormuş.


Lazer (1960): LASER, "Light Amplification
by the Stimulated Emission of Radiation" kelimelerinin baş harflerinden
oluşan bir kısaltma. İlk kez 1917 yılında Albert Einstein tarafından
"hayal edilmiş". 1954'te "maser" denilen teknoloji bulunmuş, "light"
kelimesi yerine "microwave" kelimesini koyun. Lazerden tek farkı
görünmez olmasıymış. 1958'de "maser"in mucitleri Charles Townes ve
Arthur Schawlow, görünür bir lazer üzerinde çalışmışlar ancak ilk optik
lazer ışınını yaratan kişi Theodore Maiman olmuş.


Cep telefonu (1973): Cep telefonu düşüncesi
1947'de ortaya çıkmış. Arabalara nasıl telefon yerleştireceklerini
düşünen bilimadamları, yüksek güçlü vericileri aralıklı olarak
yerleştirmektense düşük güçlü ucuz vericileri sık aralıklarla
yerleştirmenin daha başarılı bir sistem olduğunu düşünmüşler. Tabii o
sırada bunu yapabilecek teknoloji ortalarda yokmuş. Martin Cooper,
modern cep telefonu cihazının mucidi sayılıyor. İlk cep telefonu
görüşmesini 1973 yılının Nisan ayında o yapmış. 1977'de ilk cihaz imal
edilmiş ve 2000 tane sınırlı sayıda üretilerek piyasaya çıkmış.


İnternet (1991): İnternetin büyükbabası
ARPAnet'in ilk çalışmaları, soğuk savaş döneminde yapılmış. Amaç, yeni
bulunan NCP (Network Control Protocol) protokolü sayesinde birbirine
bağlanabilen bilgisayarlarla birbirine uzak iki askeri üs arasında
bilgi akışını devamlı tutmakmış. 1968'de artık ağır kalan ARPAnet
yerine NSFnet kurulmuş ve bu sefer ağa üniversiteler de bağlanmış. Bu
ağ, bugün internet dediğimiz devasa şeyin omurgasını oluşturmuş.


İşte Genç'in seçimi - Tekerlek: Maalesef ilk
tekerleği kimler buldu bilemiyoruz. Yani düşünürseniz aslında özel bir
seçim olmasını sağlayacak bir hikayesi yok. Tabii şu an elimizin
altındaki farede bile olması, özel bir seçim olması için kafi bir neden
denebilir. Tekerleğin icadından önce ağır cisimler kaydırılıyormuş. Bir
gün zeki bir mağara adamı, kaydırılan şeyin altına tomruklar konursa
daha rahat hareket ettiğini görmüş ve tekerlek için ilk adım atılmış.
Sürtünmenin fark edilmesi ve tomruğun yontularak aks haline getirilmesi
gibi çılgınca şeyler nasıl düşünüldü, aklımız almıyor. Biz olsak hala
ittiriyor olurduk.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.satanizm.forummum.com
purchuu
Üye
Üye
avatar

Kadın
Yaş : Kayıt tarihi : 04/07/08 Mesaj Sayısı : 752 Nerden : İş/Hobiler : Lakap :

Başarı Puanı:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Güçlülük:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
Seviye:
Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Img_left0/0Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Empty_bar_bleue  (0/0)
MesajKonu: Geri: Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar   Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar Icon_minitime2008-07-22, 6:56 pm

ciddn cok değiştik yha bu icatlar sayesinde...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dünyamızı 'gerçekten' değiştiren icatlar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: .::.::.Denizli Rock Cafe.::.::. :: Sohbet Cafe -
Image Hosted by denizlirock.bosfforum.com
konyaguzeli.org
Yetkinforum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar