|
|
|
Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... |
|
|
Yazar |
Mesaj |
Misafir
Misafir
|
Konu: Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... 2008-07-22, 2:29 am |
|
|
"Kitabı gördüğüm anda şarkı kafamda çaldı"
Rock müzikte kadın vokaller arasında en çok bilinen isimlerden biri Şebnem Ferah. İki yıl aradan sonra beşinci albümü 'Can Kırıkları' ile daha sert bir dönüş yaptı müziğe. Pasaj Müzik etiketli albüm adını Karin Karakaşlı'nın aynı adlı kitabından alıyor. Ferah kendine postayla hediye olarak gönderilen kitabı görür görmez şarkının kafasında çalmaya başladığını söylüyor.
Rock'n Coke festivalinde 'Perdeler' albümünde birlikte çalıştığı Apocalyptica'dan önce sahneye çıkacak olan sanatçı, "Genelde kendi içimden çıkan duyguları yazmaya çalışıyorum. Çünkü bu bana daha dürüst geliyor. Şarkılarınızla birilerinin duygularında yer işgal ediyorsunuz. En azından dürüst olmalıyız diye düşünüyorum" diyor. Ferah'la yeni albümü hakkında Pasaj Müzik'in Boğaz manzaralı çatı katında konuştuk.
'Can Kırıkları' önceki albümlerinize göre daha sert olmuş. Albüme başlarken şöyle olsun, böyle olsun diye belirlemeler yapmıyorum. Bu belirlemeleri şarkıların kendileri yapıyor. Şarkılar içimden adeta hapşırık gibi çıkıyor. İnsan hapşırığını tutabilir mi? Tutamaz. Ben sadece benden bir şeyler çıkmaya başladıktan sonra onları bir albüm haline getirmeye karar veriyorum. Ben ve arkadaşlarım bünyemizden ne çıkıyorsa onu çaldık. Bunun sonucunda da bu albüm diğerlerine göre biraz daha sert oldu.
Şarkıların bir kısmı Amerika'dayken ortaya çıkmış. Amerika'ya neden gitmiştiniz? Dört yıldır tatil yapmıyordum ve biraz değişikliğe ihtiyacım vardı. Los Angeles'a giderek kendime bir hediye vermek istedim. Orada tek başıma olunca konsantre olabildim. Ne kapı çalıyordu ne de telefon.
Yıllardır birlikte çaldığınız isimler bu albümde de var: Klavyede Ozan Tügen, gitarlarda Metin Türkcan, bas gitarlarda Buket Doran ve davullarda Aykan İlkan. Şarkı yaptıktan sonra onlara dinletip onay aldığınız olur mu? Aklıma gelenleri kayıt cihazına kaydederim. Sonra günlerce evde çalışırım. Evde kaydettiğim bir şarkıyı ertesi gün dinlediğimde de beğeniyorsam üzerinde çalışmaya devam ederim. Ancak stüdyoya girdiğimde onlarla paylaşırım. O ana kadar bitmemiş bir şarkının mahremiyeti benim için değerlidir. Şarkıların iskeletini değiştirmezler ama müzikal olarak bana etkileri çok büyüktür.
Önceki röportajlarınızdan birinde "Gece yastığa kafamı koyduğumda aklıma gelen şeyleri yazıyorum" demişsiniz. Şarkılarınızda, yaşadıklarınızı birebir mi anlatırsınız?Şarkılarınız aslında sizin hikayeleriniz mi? Bazen birebir olmuyor. Ancak genelde kendi içimden çıkan duyguları yazmaya çalışıyorum. Çünkü bu bana daha dürüst geliyor. Birilerinin kulaklarında, duygularında yer işgal ediyorsunuz. En azından dürüst olmalıyız diye düşünüyorum. Ama bu yaştan sonra birebir de yaşamanız gerekmiyor. Eğer sinir uçları açık biriyseniz yakınınızda olan bir şey sizi kendiniz yaşamışsınız gibi etkileyebiliyor.
Yaşadıklarınızı anlattığınız, şarkı sözlerinizde samimi olduğunuz için biraz acıların kadını imajınız var. Bundan rahatsız mısınız? İçimden o duyguyu bağıra çağıra söylemek geliyorsa, söylerim. İnsan sorunlu olduğu duygularla ilgili bağırıp çağıramaz, hallettiği duygularla ilgili bağırır, çağırır, başkalarıyla paylaşır. Böyle düşünenlerin çıkması beni rahatsız etmiyor. Dinleyicilerim ne kadar hayat dolu olduğumu biliyorlar.
Bağırıp çağırmak demişken sizin Türkiye'nin en güzel çığlık atan kadını olduğunuzu düşünenler var. Çok iyi çığlık atan şarkıcılar var. Beni dinleyicilerin gözünde bir adım ileri koyan bir şey varsa o benim o çığlığı gerçekten duygusunu vererek atabilmemden kaynaklanıyordur. Teknik olarak çığlık atabilmek farklı, söylediğin kelimeyi gerçekten yüreğinle söylemekle farklı. Bazen bir fısıltı da çok şey anlatabilir, yüreğinizde fışkıran bir çığlık da... Kendi acımı ve sevincimi haykırdığım için belki insanların içine biraz daha işliyorum.
'Can Kırıkları' aslında bir kitap adı. Nasıl oldu da albüm bu adı aldı? Kitap bana 'Kelimeler Yetse' albümünü çıkardığım dönemde yazarı Karin Karakaşlı tarafından postayla gönderildi. Daha kitabın adına bakar bakmaz neredeyse şarkının kafamda çaldığını söyleyebilirim. İsminden o kadar etkilendim ki... Can kırıkları tanımlaması nasıl benim aklıma gelmez diye de hayıflandım açıkçası. Bu albüm için yaptığım ilk parça. Sözüyle ve müziğiyle birlikte 15-20 dakika içinde bitirdim. Karakaşlı'ya albüme bu ismi vereceğimi söylediğimde çok memnun oldu.
Birkaç yıllık şarkıcılar bile 'best of' albüm çıkarıyor. Hayranlarınızın böyle bir isteği yok mu sizden? Var tabii. Belki konser kayıtlarını bir araya getirebiliriz. 'Best of' albüm yapmaya daha çok var yahu. Ben hala henüz yapmadıklarımın peşindeyim. Geçmiştekiler insanların hafızasında duruyor. Daha ileriki yıllarda onlara tekrar sunabilirim belki.
Bir röportajınızda Türkçe müzik dinlemem demişsiniz. Türkiye'de şarkıcı olup da Türk şarkılarını dinlememek mümkün mü?
İyi ki sordunuz bu soruyu. Yanlış özetlenmiş ne yazık ki. Benim müzik arşivimin yüzde 75'ini yabancı albümler oluşturuyor. Türk müzik kanallarını kim çıkmış diye takip etmem. Beğenilerimi sadece Türkiye'de yapılan müzikler oluşturmuyor. Ama benim de sevdiğim müzisyenlerimiz var tabii. MFÖ, Bülent Ortaçgil, Sezen Aksu, Cem Karaca, Moğollar ve Erkin Koray. Aksu'nun bazı şarkılarını nerede duysam tüylerim diken diken olur. Yenilerden Mor ve Ötesi'ne bayılıyorum. Manga'nın albümünün çok enerjik olduğunu düşünüyorum.
CNN Türk'teki Tori Amos röportajında sizi görünce şaşırdık. Siz mi istediniz röportajı yapmayı? Teklif kanaldan geldi. Ben aracı oldum sadece. Amos benim de çok beğendiğim, saygı duyduğum bir sanatçı. Soruları kendim hazırladım. Röportajın sonunda da nazar boncuklu bileklik hediye ettim. Çok hoşuna gitti.
"Mangal ve meze yapmakta başarılıyım"
Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Tek başına yaşıyorum. Film ve sevdiğim şarkıcıların konser kayıtlarını izlemeyi seviyorum. Küçük bahçemde dinlenmek ve çiçekleri seyretmek bana iyi geliyor.
Zamanla görselliğe daha az önem verir oldum. Birilerinin hayatında yer edeceksem görüntüm bunun en ufak kısmını kaplamalı.
Çok hareket ederek şarkı söylüyorum. Bu yüzden sahnede rahat kıyafetler giymek istiyorum. Kıyafetlerimi yurtdışındaki ikinci el mağazalardan alıyorum.
Grup arkadaşlarım ailem gibi. Onlara yemek yapmak hoşuma gidiyor. Yemeklerime bayılırlar. Mangal ve meze yapmakta başarılıyım. |
|
|
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... 2008-07-22, 2:32 am |
|
|
CAN KIRIKLARI (2005) YAPIM: PASAJ MÜZİK PRODÜKTÖR: TARKAN GÖZÜBÜYÜK KAYIT: MURAT BULUT, RMS, İSTANBUL MASTERING: EVREN GÖKNAL, CAPITOL MASTERING, LOS ANGELES DÜZENLEMELER: Şebnem Ferah, Ozan Tügen, Buket Doran, Metin Türkcan, Aykan İlkan TEŞEKKÜRLER Tüm Katkılarından Dolayı; Ferah, Gafuroğlu, Tügen, Doran, Türkcan, İlkan ve Gözübüyük Aileleri, Pasaj Müzik, Funda Sanlıman, Fil Yapım, Karin Karakaşlı, Mine Bulut, Evren Göknar, Pentagram, Mor ve Ötesi, Athena, Can Şengün, Cem Köksal, Mert Tünay, Teoman, Emre Cincinoğlu, Deniz Güngör, İstanbul Zilleri (Mehmet), Yavuz İmre, Tanju Arıkan, RMS çalışanları, Şebnem Sunar Küçük, Mehmet Küçük, Aylin Aslım, Janset, Işıl, Alp Turaç, Çağlar Türkmen, Rıdvan, Hale, Keçe, Alptekin, Uğursal, Tamer, Arzu, Murat, Sanem, Ceren, Emel, Ogün Sanlısoy, Sedef Erken, Cozy, Rıza, Mehmet, Tuncay, Rıfat, Yiğit, Ela, Erdem, Gül, Kutsal, Alper Çakır, Umut, Didem-Devrim Mazlum, Ayça Sarıgül ve dinleyici arkadaşlarımızın oluşturduğu internet siteleri, ayrıca; bugüne kadar dinleyerek büyüyüp ilham aldığımız tüm müzisyenler, farklı zamanlarda birlikte çaldığımız tüm dostlarımız ve müziğimizi paylaştığımız tüm dinleyici arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Şebnem Ferah, Tarkan Gözübüyük, Ozan Tügen, Metin Türkcan, Buket Doran, Aykan İlkan, Murat Bulut.
OKYANUS Önümde agir bir kapi ardinda okyanus var ben zaten suda dogmusum kapiyi açmam gerek
iste o an biri geliyor tutuyor kulagimdan gözü anahtar deliginde bak diyor sadece burdan
birak diyorum o küçücük resmi yetmez bize bu küçük esinti nerde törpülendin böyle olmaz diyor tutup ayak bilegimi
simdi önümde agir bir kapi ardinda okyanus var bir de bilegimden biri çekiyor benimse kapiyi açmam gerek
bak diyorum koca dünyaya burdan derhal çikmak gerek bari çekme bilegimden benim her seyi görüp ögrenmem gerek
bir ileri bir geri her adim bu kapinin ardi demek sonunda bogulmak olsa da benim o sularda yüzmem gerek
anahtar deliginden görünen bu küçücük manzara sana yetiyorsa yetsin benim o sularda yüzmem gerek yüzmem gerek
simdi önümde agir bir kapi ardinda okyanus var bir de bilegimden biri çekiyor benimse kapiyi açmam gerek
birak diyorum o küçücük resmi yetmez bize bu küçük esinti nerde törpülendin böyle olmaz diyor tutup ayak bilegimi
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
CAN KIRIKLARI bu kalabaligin içinde yapayalniz hissetmektense dünyanin bir ucunda tek basimayim
kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa bulanikligin tam içinde bir basimayim
benim belki de gizli bir bildigim var elbette aglarim benim can kiriklarim var senin gördügün yanagimdan süzülenler asil içimde, içinde yüzdügüm bir deniz var
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
BİR KALP KIRILDIĞINDA Bir oyun oynayalim mi herkes açsin kalbini oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi herkes söylesin adini oyun oynayalim mi
her kalp bir büyük dünya ve bir kalp kirildiginda hayata dair ne varsa üzerinde o dünyanin baslar yok olmaya
bir kalp kirildiginda denizler kurur toprak küser denge kalmaz o dünyada
her kalp kirildiginda bir yerlerde yolculuk baslar mavi renkten siyahliga her bir kalp kirildiginda
bir oyun oynayalim mi çocuklar gibi beraber oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi kirmayalim birbirimizi oyun oynayalim mi
her kalp ayri bir dünya ve bir parça kristal ayni zamanda bir de bilmeyerek degil ama bilerek kirilmissa artik aci da duymaz baslar yokolmaya
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
DELGEÇ Gel bir parçam ol kanimdan canimdan gel bir parça al ekmegimden suyumdan
ben zaten düsmüsüm kaldirimlar yatagim olmus gel bir de sen vur, hadi gel bir de sen vur
ben zaten düsmüsüm içim disim korku dolmus gel bir de sen vur, hadi gel
nasil olsa alistim ben bu sert rüzgarlara bu sert iklimli issiz hayata delgeç gibi deleceksin sen de ruhumu biliyorum durma gel bir de sen vur bir de sen vur gel bir de sen vur bir de sen vur
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
GEÇMİŞE YOLCULUK Bugün kendimi kuru yapraklarla kapli çikmaz bir sokaga benzetiyorum sadece o sokakta yasayanlar üzerimden gelip geçiyor
bugün kendimi odalarindan çogu bos bazen dolan bir otel gibi hissediyorum içimden ne hayatlar ne hikayeler ne asklar geçip gidiyor
ben böyle degildim ne zaman kayboldum rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum bir ses duydum geçmis zamandan bir ses duydum küçük bir kizdan
bir bilet istiyorum sadece gidis olsun çocuklugun safligina gidip orda yasamam gerek
bilet istiyorum tek kisilik olsun yarina çikabilmem için heyecani hatirlamam gerek
bugün kendimi parktaki bir bank gibi sessiz ve sabit hissediyorum geceleri üzerimde sehrin isiklari yatip uyuyor
bugün kendimi tonlarca yük tasiyan gemilerin denizi gibi hissediyorum kaldirma kuvvetim var ama sehrin atiklari içime akiyor
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
BEN BİR MÜLTECİYİM Ben bir mülteciyim kendi yüregimden baska siginacak yerim yok yurdum yok
ben bir mülteciyim yüregime sigindim burda savas çiksa bile ölen yok
tüm hayallerin sonsuzluga ve sona erebildigi yerdeyim tüm niyetlerin bedenleri varmiscasina görülebildigi bir yerdeyim
ben bir mülteciyim yüregimde yasiyorum esir degil kul hiç degil kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim burda aslinda sinir yok kazanmak kaybetmek yok bu güçten daha büyük güç yok
artik eminim her sey içimde filizlenip istersem büyüyor bakmazsam çürüyor asil topugum askti, baska yüreklerde mutlu olmadim, yasayamadim
oysa içimde ne ok var ne de atan ne yön ne arka ön ister yasa ister sön
ben bir mülteciyim yüregimde yasiyorum esir degil kul hiç degil kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim burda aslinda sinir yok kazanmak kaybetmek yok bu güçten daha büyük güç yok
ben bir mülteciyim kendi yüregimden baska siginacak yerim yok yurdum yok
tüm kitaplarin arasinda kurutulup saklanan anilarla dolu bir yerdeyim tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmus gibi incitmeden özgür kalabildigi yerdeyim
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
ÇAKIL TAŞLARI Benim çakil taslarim var irili ufakli kayboldugumda yere yayip yol yaptigim çakil taslarim var her yerden topladigim bosluga düstügümde oyunlar yaratip oynadigim
benim bir sözlügüm var unutulmus bir dil oysa ki içinde her seyin anlami gizli benim bir gözlügüm var sol cami kirildi taktigim zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç “hiç” oldun mu, birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
benim hiç boyanmamis dört duvarim var çatlaklarindan sizip içinden geçtigim benim hiç yikilmamis duvarlarim var dikkatle baktigimda ardini gördügüm adeta
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadigim benim bir sevgilim var henüz tanismadigim benim umudum var benim umudum benim umudum var benim umudum
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
hiç oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
ZAMAN GEÇİP GİDİYOR Bilgi sahibi olmadan fikirlerle dolmusuz bir yerlerde bir çift elin tuttugu silahta kursun olmusuz
kalem sahibi olmadan kiliçlar kusanmisiz yasanip yasatmak dururken hem ölmüs hem katil olmusuz
gözlerimiz var ama görmek istemedikçe yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek ne kadar mümkünse hiç yanmadan atesle ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken teget geçmek dünyaya iste bana öyle geliyor çünkü zaman geçip gidiyor
avuçlarinda hissetmek varken birinin ellerini sikica tutup sevmekten güvenmekten korkar olmusuz
kapilari kapatmak yetmemis kepenkler indirmisiz bir küçük asma kilitle insani insan serrinden sakinmisiz
gözlerimiz var ama görmek istemedikçe yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek ne kadar mümkünse hiç yanmadan atesle ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken teget geçmek dünyaya iste bana öyle geliyor çünkü zaman geçip gidiyor
zamanimiz var ama korkmayi sürdürdükçe ruhumuz var teslim etmeden önce
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
HOŞÇAKAL Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum buldugumu zannettigimde kendimden ayri düstüm
bu garip bir veda olacak çünkü aslinda hep içimdesin ne kadar uzaga gitsem de gittigim her yerde benimlesin
söylenecek söz yok gidiyorum ben
hosçakal, hosçakal hosçakal, hosçakal
ben bir kisrak gibi gelmisim dünyaya sahlanip kosmak içimde var hosçakal
biraz su biraz yesillik her yer benim evimdir tasirim dünyayi sirtimda her dil benim dilimdir
ama söylenecek söz yok gidiyorum ben
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY Suyun derinligi ayniydi ama senin beline benimse omuzlarima geliyordu bütün yapraklar sararip düsecekti ama ilk ben düstüm kalanlar arkamdan korkuyla bakti
bütün asklar çok büyük olacakti ama en büyük bizimkisi diyecektik her bir insan essiz olacakti ama hep kendimizi en degerli zannedecektik
çamur mu sürmek istiyorsun baskasinin duygularina önce senin ellerin kirlenecek suyla mi gidiyorsun bir baskasinin yanan yüregine o yürekte hep yerin olacak
sana bilmedigin bir sey söyleyemem ben de hiçbir sey bilmiyorum ne kadar iyilik varsa hepimiz için hepsini dileyip gerisine direniyorum
çok sonralari fark edecektik iyilik temizlik bile göreceli olacakti o kadar hizli kirlenecektik ki masumiyet fotograflarda eskiyip solacakti
korkuyor musun senden farkli olan her seyden korktugun sey kendi içinde büyüyecek ortak mi oluyorsun bir baskasinin yalnizligina yüregin yalnizlik nedir bilmeyecek
Söz - Müzik : Şebnem Ferah |
|
|
|
|
Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... |
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
|
|
Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... |
|
|
|
Yazar |
Mesaj |
Misafir
Misafir
|
Konu: Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... 2008-07-22, 2:29 am |
|
|
"Kitabı gördüğüm anda şarkı kafamda çaldı"
Rock müzikte kadın vokaller arasında en çok bilinen isimlerden biri Şebnem Ferah. İki yıl aradan sonra beşinci albümü 'Can Kırıkları' ile daha sert bir dönüş yaptı müziğe. Pasaj Müzik etiketli albüm adını Karin Karakaşlı'nın aynı adlı kitabından alıyor. Ferah kendine postayla hediye olarak gönderilen kitabı görür görmez şarkının kafasında çalmaya başladığını söylüyor.
Rock'n Coke festivalinde 'Perdeler' albümünde birlikte çalıştığı Apocalyptica'dan önce sahneye çıkacak olan sanatçı, "Genelde kendi içimden çıkan duyguları yazmaya çalışıyorum. Çünkü bu bana daha dürüst geliyor. Şarkılarınızla birilerinin duygularında yer işgal ediyorsunuz. En azından dürüst olmalıyız diye düşünüyorum" diyor. Ferah'la yeni albümü hakkında Pasaj Müzik'in Boğaz manzaralı çatı katında konuştuk.
'Can Kırıkları' önceki albümlerinize göre daha sert olmuş. Albüme başlarken şöyle olsun, böyle olsun diye belirlemeler yapmıyorum. Bu belirlemeleri şarkıların kendileri yapıyor. Şarkılar içimden adeta hapşırık gibi çıkıyor. İnsan hapşırığını tutabilir mi? Tutamaz. Ben sadece benden bir şeyler çıkmaya başladıktan sonra onları bir albüm haline getirmeye karar veriyorum. Ben ve arkadaşlarım bünyemizden ne çıkıyorsa onu çaldık. Bunun sonucunda da bu albüm diğerlerine göre biraz daha sert oldu.
Şarkıların bir kısmı Amerika'dayken ortaya çıkmış. Amerika'ya neden gitmiştiniz? Dört yıldır tatil yapmıyordum ve biraz değişikliğe ihtiyacım vardı. Los Angeles'a giderek kendime bir hediye vermek istedim. Orada tek başıma olunca konsantre olabildim. Ne kapı çalıyordu ne de telefon.
Yıllardır birlikte çaldığınız isimler bu albümde de var: Klavyede Ozan Tügen, gitarlarda Metin Türkcan, bas gitarlarda Buket Doran ve davullarda Aykan İlkan. Şarkı yaptıktan sonra onlara dinletip onay aldığınız olur mu? Aklıma gelenleri kayıt cihazına kaydederim. Sonra günlerce evde çalışırım. Evde kaydettiğim bir şarkıyı ertesi gün dinlediğimde de beğeniyorsam üzerinde çalışmaya devam ederim. Ancak stüdyoya girdiğimde onlarla paylaşırım. O ana kadar bitmemiş bir şarkının mahremiyeti benim için değerlidir. Şarkıların iskeletini değiştirmezler ama müzikal olarak bana etkileri çok büyüktür.
Önceki röportajlarınızdan birinde "Gece yastığa kafamı koyduğumda aklıma gelen şeyleri yazıyorum" demişsiniz. Şarkılarınızda, yaşadıklarınızı birebir mi anlatırsınız?Şarkılarınız aslında sizin hikayeleriniz mi? Bazen birebir olmuyor. Ancak genelde kendi içimden çıkan duyguları yazmaya çalışıyorum. Çünkü bu bana daha dürüst geliyor. Birilerinin kulaklarında, duygularında yer işgal ediyorsunuz. En azından dürüst olmalıyız diye düşünüyorum. Ama bu yaştan sonra birebir de yaşamanız gerekmiyor. Eğer sinir uçları açık biriyseniz yakınınızda olan bir şey sizi kendiniz yaşamışsınız gibi etkileyebiliyor.
Yaşadıklarınızı anlattığınız, şarkı sözlerinizde samimi olduğunuz için biraz acıların kadını imajınız var. Bundan rahatsız mısınız? İçimden o duyguyu bağıra çağıra söylemek geliyorsa, söylerim. İnsan sorunlu olduğu duygularla ilgili bağırıp çağıramaz, hallettiği duygularla ilgili bağırır, çağırır, başkalarıyla paylaşır. Böyle düşünenlerin çıkması beni rahatsız etmiyor. Dinleyicilerim ne kadar hayat dolu olduğumu biliyorlar.
Bağırıp çağırmak demişken sizin Türkiye'nin en güzel çığlık atan kadını olduğunuzu düşünenler var. Çok iyi çığlık atan şarkıcılar var. Beni dinleyicilerin gözünde bir adım ileri koyan bir şey varsa o benim o çığlığı gerçekten duygusunu vererek atabilmemden kaynaklanıyordur. Teknik olarak çığlık atabilmek farklı, söylediğin kelimeyi gerçekten yüreğinle söylemekle farklı. Bazen bir fısıltı da çok şey anlatabilir, yüreğinizde fışkıran bir çığlık da... Kendi acımı ve sevincimi haykırdığım için belki insanların içine biraz daha işliyorum.
'Can Kırıkları' aslında bir kitap adı. Nasıl oldu da albüm bu adı aldı? Kitap bana 'Kelimeler Yetse' albümünü çıkardığım dönemde yazarı Karin Karakaşlı tarafından postayla gönderildi. Daha kitabın adına bakar bakmaz neredeyse şarkının kafamda çaldığını söyleyebilirim. İsminden o kadar etkilendim ki... Can kırıkları tanımlaması nasıl benim aklıma gelmez diye de hayıflandım açıkçası. Bu albüm için yaptığım ilk parça. Sözüyle ve müziğiyle birlikte 15-20 dakika içinde bitirdim. Karakaşlı'ya albüme bu ismi vereceğimi söylediğimde çok memnun oldu.
Birkaç yıllık şarkıcılar bile 'best of' albüm çıkarıyor. Hayranlarınızın böyle bir isteği yok mu sizden? Var tabii. Belki konser kayıtlarını bir araya getirebiliriz. 'Best of' albüm yapmaya daha çok var yahu. Ben hala henüz yapmadıklarımın peşindeyim. Geçmiştekiler insanların hafızasında duruyor. Daha ileriki yıllarda onlara tekrar sunabilirim belki.
Bir röportajınızda Türkçe müzik dinlemem demişsiniz. Türkiye'de şarkıcı olup da Türk şarkılarını dinlememek mümkün mü?
İyi ki sordunuz bu soruyu. Yanlış özetlenmiş ne yazık ki. Benim müzik arşivimin yüzde 75'ini yabancı albümler oluşturuyor. Türk müzik kanallarını kim çıkmış diye takip etmem. Beğenilerimi sadece Türkiye'de yapılan müzikler oluşturmuyor. Ama benim de sevdiğim müzisyenlerimiz var tabii. MFÖ, Bülent Ortaçgil, Sezen Aksu, Cem Karaca, Moğollar ve Erkin Koray. Aksu'nun bazı şarkılarını nerede duysam tüylerim diken diken olur. Yenilerden Mor ve Ötesi'ne bayılıyorum. Manga'nın albümünün çok enerjik olduğunu düşünüyorum.
CNN Türk'teki Tori Amos röportajında sizi görünce şaşırdık. Siz mi istediniz röportajı yapmayı? Teklif kanaldan geldi. Ben aracı oldum sadece. Amos benim de çok beğendiğim, saygı duyduğum bir sanatçı. Soruları kendim hazırladım. Röportajın sonunda da nazar boncuklu bileklik hediye ettim. Çok hoşuna gitti.
"Mangal ve meze yapmakta başarılıyım"
Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Tek başına yaşıyorum. Film ve sevdiğim şarkıcıların konser kayıtlarını izlemeyi seviyorum. Küçük bahçemde dinlenmek ve çiçekleri seyretmek bana iyi geliyor.
Zamanla görselliğe daha az önem verir oldum. Birilerinin hayatında yer edeceksem görüntüm bunun en ufak kısmını kaplamalı.
Çok hareket ederek şarkı söylüyorum. Bu yüzden sahnede rahat kıyafetler giymek istiyorum. Kıyafetlerimi yurtdışındaki ikinci el mağazalardan alıyorum.
Grup arkadaşlarım ailem gibi. Onlara yemek yapmak hoşuma gidiyor. Yemeklerime bayılırlar. Mangal ve meze yapmakta başarılıyım. |
|
|
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... 2008-07-22, 2:32 am |
|
|
CAN KIRIKLARI (2005) YAPIM: PASAJ MÜZİK PRODÜKTÖR: TARKAN GÖZÜBÜYÜK KAYIT: MURAT BULUT, RMS, İSTANBUL MASTERING: EVREN GÖKNAL, CAPITOL MASTERING, LOS ANGELES DÜZENLEMELER: Şebnem Ferah, Ozan Tügen, Buket Doran, Metin Türkcan, Aykan İlkan TEŞEKKÜRLER Tüm Katkılarından Dolayı; Ferah, Gafuroğlu, Tügen, Doran, Türkcan, İlkan ve Gözübüyük Aileleri, Pasaj Müzik, Funda Sanlıman, Fil Yapım, Karin Karakaşlı, Mine Bulut, Evren Göknar, Pentagram, Mor ve Ötesi, Athena, Can Şengün, Cem Köksal, Mert Tünay, Teoman, Emre Cincinoğlu, Deniz Güngör, İstanbul Zilleri (Mehmet), Yavuz İmre, Tanju Arıkan, RMS çalışanları, Şebnem Sunar Küçük, Mehmet Küçük, Aylin Aslım, Janset, Işıl, Alp Turaç, Çağlar Türkmen, Rıdvan, Hale, Keçe, Alptekin, Uğursal, Tamer, Arzu, Murat, Sanem, Ceren, Emel, Ogün Sanlısoy, Sedef Erken, Cozy, Rıza, Mehmet, Tuncay, Rıfat, Yiğit, Ela, Erdem, Gül, Kutsal, Alper Çakır, Umut, Didem-Devrim Mazlum, Ayça Sarıgül ve dinleyici arkadaşlarımızın oluşturduğu internet siteleri, ayrıca; bugüne kadar dinleyerek büyüyüp ilham aldığımız tüm müzisyenler, farklı zamanlarda birlikte çaldığımız tüm dostlarımız ve müziğimizi paylaştığımız tüm dinleyici arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Şebnem Ferah, Tarkan Gözübüyük, Ozan Tügen, Metin Türkcan, Buket Doran, Aykan İlkan, Murat Bulut.
OKYANUS Önümde agir bir kapi ardinda okyanus var ben zaten suda dogmusum kapiyi açmam gerek
iste o an biri geliyor tutuyor kulagimdan gözü anahtar deliginde bak diyor sadece burdan
birak diyorum o küçücük resmi yetmez bize bu küçük esinti nerde törpülendin böyle olmaz diyor tutup ayak bilegimi
simdi önümde agir bir kapi ardinda okyanus var bir de bilegimden biri çekiyor benimse kapiyi açmam gerek
bak diyorum koca dünyaya burdan derhal çikmak gerek bari çekme bilegimden benim her seyi görüp ögrenmem gerek
bir ileri bir geri her adim bu kapinin ardi demek sonunda bogulmak olsa da benim o sularda yüzmem gerek
anahtar deliginden görünen bu küçücük manzara sana yetiyorsa yetsin benim o sularda yüzmem gerek yüzmem gerek
simdi önümde agir bir kapi ardinda okyanus var bir de bilegimden biri çekiyor benimse kapiyi açmam gerek
birak diyorum o küçücük resmi yetmez bize bu küçük esinti nerde törpülendin böyle olmaz diyor tutup ayak bilegimi
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
CAN KIRIKLARI bu kalabaligin içinde yapayalniz hissetmektense dünyanin bir ucunda tek basimayim
kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa bulanikligin tam içinde bir basimayim
benim belki de gizli bir bildigim var elbette aglarim benim can kiriklarim var senin gördügün yanagimdan süzülenler asil içimde, içinde yüzdügüm bir deniz var
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
BİR KALP KIRILDIĞINDA Bir oyun oynayalim mi herkes açsin kalbini oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi herkes söylesin adini oyun oynayalim mi
her kalp bir büyük dünya ve bir kalp kirildiginda hayata dair ne varsa üzerinde o dünyanin baslar yok olmaya
bir kalp kirildiginda denizler kurur toprak küser denge kalmaz o dünyada
her kalp kirildiginda bir yerlerde yolculuk baslar mavi renkten siyahliga her bir kalp kirildiginda
bir oyun oynayalim mi çocuklar gibi beraber oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi kirmayalim birbirimizi oyun oynayalim mi
her kalp ayri bir dünya ve bir parça kristal ayni zamanda bir de bilmeyerek degil ama bilerek kirilmissa artik aci da duymaz baslar yokolmaya
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
DELGEÇ Gel bir parçam ol kanimdan canimdan gel bir parça al ekmegimden suyumdan
ben zaten düsmüsüm kaldirimlar yatagim olmus gel bir de sen vur, hadi gel bir de sen vur
ben zaten düsmüsüm içim disim korku dolmus gel bir de sen vur, hadi gel
nasil olsa alistim ben bu sert rüzgarlara bu sert iklimli issiz hayata delgeç gibi deleceksin sen de ruhumu biliyorum durma gel bir de sen vur bir de sen vur gel bir de sen vur bir de sen vur
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
GEÇMİŞE YOLCULUK Bugün kendimi kuru yapraklarla kapli çikmaz bir sokaga benzetiyorum sadece o sokakta yasayanlar üzerimden gelip geçiyor
bugün kendimi odalarindan çogu bos bazen dolan bir otel gibi hissediyorum içimden ne hayatlar ne hikayeler ne asklar geçip gidiyor
ben böyle degildim ne zaman kayboldum rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum bir ses duydum geçmis zamandan bir ses duydum küçük bir kizdan
bir bilet istiyorum sadece gidis olsun çocuklugun safligina gidip orda yasamam gerek
bilet istiyorum tek kisilik olsun yarina çikabilmem için heyecani hatirlamam gerek
bugün kendimi parktaki bir bank gibi sessiz ve sabit hissediyorum geceleri üzerimde sehrin isiklari yatip uyuyor
bugün kendimi tonlarca yük tasiyan gemilerin denizi gibi hissediyorum kaldirma kuvvetim var ama sehrin atiklari içime akiyor
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
BEN BİR MÜLTECİYİM Ben bir mülteciyim kendi yüregimden baska siginacak yerim yok yurdum yok
ben bir mülteciyim yüregime sigindim burda savas çiksa bile ölen yok
tüm hayallerin sonsuzluga ve sona erebildigi yerdeyim tüm niyetlerin bedenleri varmiscasina görülebildigi bir yerdeyim
ben bir mülteciyim yüregimde yasiyorum esir degil kul hiç degil kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim burda aslinda sinir yok kazanmak kaybetmek yok bu güçten daha büyük güç yok
artik eminim her sey içimde filizlenip istersem büyüyor bakmazsam çürüyor asil topugum askti, baska yüreklerde mutlu olmadim, yasayamadim
oysa içimde ne ok var ne de atan ne yön ne arka ön ister yasa ister sön
ben bir mülteciyim yüregimde yasiyorum esir degil kul hiç degil kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim burda aslinda sinir yok kazanmak kaybetmek yok bu güçten daha büyük güç yok
ben bir mülteciyim kendi yüregimden baska siginacak yerim yok yurdum yok
tüm kitaplarin arasinda kurutulup saklanan anilarla dolu bir yerdeyim tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmus gibi incitmeden özgür kalabildigi yerdeyim
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
ÇAKIL TAŞLARI Benim çakil taslarim var irili ufakli kayboldugumda yere yayip yol yaptigim çakil taslarim var her yerden topladigim bosluga düstügümde oyunlar yaratip oynadigim
benim bir sözlügüm var unutulmus bir dil oysa ki içinde her seyin anlami gizli benim bir gözlügüm var sol cami kirildi taktigim zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç “hiç” oldun mu, birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
benim hiç boyanmamis dört duvarim var çatlaklarindan sizip içinden geçtigim benim hiç yikilmamis duvarlarim var dikkatle baktigimda ardini gördügüm adeta
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadigim benim bir sevgilim var henüz tanismadigim benim umudum var benim umudum benim umudum var benim umudum
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
hiç oldun mu birden duruldun mu? bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi? altinda ag olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen? düstün mü sen?
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
ZAMAN GEÇİP GİDİYOR Bilgi sahibi olmadan fikirlerle dolmusuz bir yerlerde bir çift elin tuttugu silahta kursun olmusuz
kalem sahibi olmadan kiliçlar kusanmisiz yasanip yasatmak dururken hem ölmüs hem katil olmusuz
gözlerimiz var ama görmek istemedikçe yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek ne kadar mümkünse hiç yanmadan atesle ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken teget geçmek dünyaya iste bana öyle geliyor çünkü zaman geçip gidiyor
avuçlarinda hissetmek varken birinin ellerini sikica tutup sevmekten güvenmekten korkar olmusuz
kapilari kapatmak yetmemis kepenkler indirmisiz bir küçük asma kilitle insani insan serrinden sakinmisiz
gözlerimiz var ama görmek istemedikçe yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek ne kadar mümkünse hiç yanmadan atesle ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken teget geçmek dünyaya iste bana öyle geliyor çünkü zaman geçip gidiyor
zamanimiz var ama korkmayi sürdürdükçe ruhumuz var teslim etmeden önce
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
HOŞÇAKAL Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum buldugumu zannettigimde kendimden ayri düstüm
bu garip bir veda olacak çünkü aslinda hep içimdesin ne kadar uzaga gitsem de gittigim her yerde benimlesin
söylenecek söz yok gidiyorum ben
hosçakal, hosçakal hosçakal, hosçakal
ben bir kisrak gibi gelmisim dünyaya sahlanip kosmak içimde var hosçakal
biraz su biraz yesillik her yer benim evimdir tasirim dünyayi sirtimda her dil benim dilimdir
ama söylenecek söz yok gidiyorum ben
Söz - Müzik : Şebnem Ferah
SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY Suyun derinligi ayniydi ama senin beline benimse omuzlarima geliyordu bütün yapraklar sararip düsecekti ama ilk ben düstüm kalanlar arkamdan korkuyla bakti
bütün asklar çok büyük olacakti ama en büyük bizimkisi diyecektik her bir insan essiz olacakti ama hep kendimizi en degerli zannedecektik
çamur mu sürmek istiyorsun baskasinin duygularina önce senin ellerin kirlenecek suyla mi gidiyorsun bir baskasinin yanan yüregine o yürekte hep yerin olacak
sana bilmedigin bir sey söyleyemem ben de hiçbir sey bilmiyorum ne kadar iyilik varsa hepimiz için hepsini dileyip gerisine direniyorum
çok sonralari fark edecektik iyilik temizlik bile göreceli olacakti o kadar hizli kirlenecektik ki masumiyet fotograflarda eskiyip solacakti
korkuyor musun senden farkli olan her seyden korktugun sey kendi içinde büyüyecek ortak mi oluyorsun bir baskasinin yalnizligina yüregin yalnizlik nedir bilmeyecek
Söz - Müzik : Şebnem Ferah |
|
|
|
|
Şebnem in can kırıkları hakkında anlattıkları... |
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
|
|
|